Manşet
Eşim Nadine ve Neymar ile birlikte Haziran 1992’de aile yakınlarını ziyaret etmek için Santos’a doğru yola çıktık. Neymar henüz 4 aylıktı ve arabanın arkasındaki bebek koltuğunda oturuyordu.
Yağmurlu bir gündü ve karşıdan gelen bir aracın çarpması sonucu feci bir trafik kazası yaşadık. Bacaklarımdan yaralanmıştım ve eşim de “ölüyorum, ölüyorum” diye bağırıyordu. Her şey çok hızlı gelişti ve bir anda Neymar’ın arabada olmadığını fark ettik. Arabadan fırlamış olduğunu düşündüm. Oğlumuzu kaybettiğimize neredeyse emindik. Umutsuzluğun tam ortasında Tanrı’ya beni alması için dua ediyordum. Araba bir uçurumun kenarında durdu. Aşağımızda bir dere vardı. Yukarıda asılı durumdaydık ve eşim Nadine arka camdan aşağı doğru bakıyordu. Bir anda insanlar imdadımıza yetişti ve Neymar’ı arka koltuğun altında buldular.Şükürler olsun ki yaşıyordu ve yüzü kanlarla kaplıydı.Cam kırıkları kafasında küçük bir kesiğe neden olmuştu ve hemen hastaneye götürüldü. O gün oğlumuzun öldüğünü düşündük

Hiç yorum yok: